Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Ordu’da Zirai Don İncelemesinde Bulundu
19.04.2025
Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Ordu’da Zirai Don İncelemesinde Bulundu
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye’nin birçok ilinde yaşanan ve ilimizde de meydana gelen zirai don olayıyla ilgili Ulubey ilçesi Yenisayaca mahallesinde incelemelerde bulundu.
10- 14 Nisan tarihleri arasında 34 ilde yaşanan zirai don olayının, fındık başta olmak üzere birçok üründe meydana gelen hasar sonrası bazı illerde incelemelerde bulunan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, beraberinde Vali Muammer Erol, MHP Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, Ulubey Belediye Başkanı İsa Türkcan, AK Parti İl Başkanı Selman Altaş, MHP İl Başkanı Mehmet Özçelik, İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, İlçe Ziraat Odası Başkanları ile birlikte Ulubey ilçesine bağlı Yenisayaca mahallesinde dondan etkilenen fındık bahçesini inceledi.
Bakan Yumaklı, burada yaptığı açıklamada, zirai dondan etkilenen üreticilerin yanlarında olduklarını söyleyerek geçmiş olsun dileklerini iletti.
34 ilde meydana gelen zirai don hadisesinde fındığın da aralarında bulunduğu toplam 16 ürünün etkilendiğini ifade eden Bakan İbrahim Yumaklı, geçtiğimiz yıl fındıktan hem bölge hem de ülke ekonomisine 2.7 milyar dolarlık katkı olduğunu söyledi.
Ülkede fındık üretiminin %28’inin Ordu’da gerçekleştirildiğini hatırlatan Bakan Yumaklı, fındığın zirai don hadisesinden ne kadar etkilendiğiyle ilgili çalışmaların yoğun bir şekilde devam ettiğini belirtti.
Hasar tespit çalışmalarıyla ilgili açıklamaların Tarım ve Orman Bakanlığında yapılacağını, bu nedenle Bakanlıkça yapılacak açıklamaların takip edilmesi gerektiğinin altını çizen Bakan Yumaklı, Tarım Sigortası konusunda vatandaşlara bazı tavsiyelerde bulundu.
Açıklamasının devamında değişen iklim şartlarının yıkıcı olabileceğine değinen Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Dolayısıyla bir yıllık emeğin, çabanın garanti altına alınmasının tek yolu tarım sigortası TARSİM’dir. Elbette bizlerin de çabası var ancak üreticilerimizin özellikle bu andan itibaren TARSİM konusunda mutlaka ama mutlaka gereken ilgi ve alakayı göstermelerini istirham ediyorum. TARSİM’in poliçe bedeli %70’e kadar Bakanlığınız tarafından, devletimiz tarafından ödeniyor zaten. Bir de diyelim ki bu bahçe için siz bazı ekipmanlar kullanıyorsunuz, bu ekipmanların da %50’sini bakanlık olarak biz karşılıyoruz. Eğer bu ekipmanları kullanıyorsanız TARSİM sigorta bedeli %25-30 gibi bir iskonto ile indirimle düzenlenmesi söz konusu. Bu işi yapan genç ve kadın girişimci kardeşimiz iseniz ilave destekler alıyorsunuz veya ilave indirimler alıyorsunuz. Bunları garanti altına almakla alakalı tek yol ve en önemli yok tarım sigortasıdır. Ben başta burada olmamız sebebiyle başta Ordulu üreticilerimize, Türkiye genelinde de etkilenen Malatya’dan Manisa’ya kadar, Niğde’den Aksaray’a, Karaman’a kadar ve diğer büyün illerimizdeki etkilenen üreticilerimizi buradan bu üretimlerdeki etkileri, çabaları ve önümüzdeki senelerde de bu üretimin devamıyla ilgili gayretleri sebebiyle teşekkür ediyorum. Onlara geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Dondan etkilenen ağaçların tekrar verime durabilmesi için yapılması gereken şeyler var. Dolayısıyla bunların herhangi bir şekilde kulaktan dolma bilgilerle yapılmaması, bakanlığımızın Tarım İl Müdürlüklerinin belirtecekleri şekilde bakımının ve diğer unsurlarının yerine getirilmesini özellikle istirham ediyorum. Arkadaşlarımızın gezmediği, uğramadığı hiç bir yer olmayacak. Bütün iller için bunu söylüyorum. Dolayısıyla bu konuya da özel bir hassasiyet gösterilmesi bizim açımızdan son derece önemli. Ben buradan bir teşekkürü de Sayın Cumhurbaşkanımıza yapmak istiyorum çünkü bu konunun daha ilk anından itibaren çok yoğun bir şekilde kendisi de bizatihi takip etti ve talimatlarını verdi, Kabine Toplantısı sonrasında kendilerinin açıkladığı, bizim de açıkladığımız bu mağduriyetin giderilmesine yönelik bütün şartları oluşturan talimatları vermiş oldu. Dolayısıyla ben Türkiye’deki bütün üreticilerimiz adına, gıda arz güvenliği adına çalışan bütün çiftçilerimiz adına Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkürlerimi arz ediyorum” diye konuştu.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, kahverengi kokarca ile mücadele çalışmalarından da bahsederek, gelinen noktada ciddi bir yol kat edildiğini söyledi.
2017 yılından bu yana özellikle 2022-2023 ve 2024 yıllarında pandemi boyutuna ulaşan kahverengi kokarca zararlısı ile mücadele kapsamında ilaçlama ve biyolojik çalışmaların devam ettiğini belirten Bakan Yumaklı, vatandaşlarımızın da sürece sunduğu katkılar ile Ordu’da 659 bin kışlağın ilaçlandığının altını çizdi.
Bakan Yumaklı, “Bununla ilgili ilaçlama çalışmaları başta olmak üzere yine bu zararlının düşmanı olan samuray arısının üretilmesi ve benzeri konularsa bir mücadele takvimi oluşturuldu. Geçtiğimiz Kasım ayında 13 ilin Valisi ile bir toplantı yaptık. Mücadele planımızı kendileri ile paylaşıp, onlara da bu konuda ne yapılması gerektiği ile ilgili bu planın da gerçekleştirilmesi yolunda ödev verdik. Sağ olsunlar bütün valilerimiz ciddiyetle bunu takip etti. Biz bu sene çok ciddi bir ilerleme kaydettik. Bütün dünyada kahverengi kokarca ile mücadele eden sadece biz değiliz. Türkiye’nin hattında bütün ülkeleri düşünürsek onlar da kahverengi kokarca ile mücadele ediyor. Bizim aldığımız bilgilerde en çok samuray arısı üreten 240 binden bahsetti. Bakanlığımızın bütün enstitüleri buna yoğunlaştı. Bu sene 1 milyon samuray arısı üretimi tamamlanıp, sahaya sürülmüş olacak. Yine kışlaklarda 400 bin yapının ilaçlanmasını planlamıştık. Bugün itibariyle 659 bin bu tarz yapılar ilaçlanmış vaziyette. Ancak bu bizde herhangi bir gevşemeye yol açmamalı. Burada sadece devletin tek başına başarabileceği bir mücadele değil. Dolayısıyla bütün üreticilerimizin omuz omuza vermesi gerekir bizimle. Siz bir köyde %90 oranında ilaçlama yaptınız ama %10 oranında üç bel tane ev kapısını kilitledi gitti. Bu zararlı da orada kışladı, çoğaldı, havalar düzeldiğinde de bahçelere saldırdı. Yaptığınız tüm çalışma boşa gidiyor. Yani burada hem bu emeğin hem bu gayretin boşa gitmemesi için bütün üreticilerimizin, vatandaşlarımızın bize destek olmasını bekliyoruz. Bu konuda da haklarını yemeyelim çok büyük de bir destek var. Gelinen nokta bu. Eğer biz bunu bu şekli ile başaramamış olsaydık hakikaten bırakın zira don afetini, belki kahverengi kokarcadan çok daha büyük bir zarar görecektik. Tabi sadece dediğim gibi ilaçlı mücadele değil, aynı zamanda biyoteknik, biyolojik mücadele de samuray arıları itibariyle gerçekleşiyor. İnşallah aynı şekilde, disiplinli bir şekilde bu zararlıya karşı mücadele edeceğiz. Bu mücadele sadece Türkiye’nin kuzey illerinde olmuyor. Güney illerinde de Akdeniz meyve sineği, yeşillenme dediğimiz farklı farklı zararlılarla mücadele ediyoruz. Bunlar zaman içerisinde iklimlerin kayması, hava sıcaklıklarındaki anormallikler, bunların hepsi bu tür zararlılar da bizim karşımıza getirebilir. Aynı zamanda mücadeleye devam edeceğiz. Ben tekrar bütün üreticilerimize geçmiş olsun diliyorum” diyerek, sözlerini tamamladı.
