Vali Seddar Yavuz, Ordu’da uydudan yayın yapan Altaş Tv’nin 15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü münasebetiyle canlı olarak gerçekleştirdiği “15 Temmuz Özel Yayını”nın konuğu oldu.
Vali Yavuz, Altaş TV Haber Müdürü Gökhan Gül’ün sunduğu “15 Temmuz Özel Yayını” programında önemli açıklamalarda bulundu. Program sunucusu Gökhan Gül’ün, ‘Ordu’yu nasıl buldunuz?’ sorusuna, “Bizim, bu mesleğe başlarken, atandığımız yerleri, kendi doğduğumuz memleketimizden daha üst bir seviyeye koyma konusunda bir prensibimiz var. Ordu’ya geldiğim andan itibaren muhteşem bir güzellikle karşılaştım. Eşsiz bir güzellik. Tabiatı ve naif insan yapısıyla, özellikle hava ve kara ulaşımı noktalarına yakınlığıyla, Ordu’yu gerçekten Karadeniz’in incisi olmayı hak eden bir şehir olarak gördüm” diyerek, cevap veren Vali Seddar Yavuz, çalışmaları hakkında da bilgiler verdi.
Göreve başladığı günden itibaren bütün kurum ve kuruluşlardan, toplumun kanaat önderlerinden şehirle ilgili bilgiler aldığını ifade eden Vali Yavuz, son yapılan İl Koordinasyon Kurulu toplantısı ile Ordu’da yapılan önemli yatırımların değerlendirildiğini ifade etti.
Vali Yavuz, devam eden yatırımların en kısa sürede bitirilmesi için gerekli talimatları verdiğinin altını çizerek, “Bu şehri, ortak akılla, birlikte yönetim anlayışıyla ve medeniyetimizin en önemli unsurlarından bir tanesi olan istişare ile yönetme konusundaki arzumuzu ve kararlılığımızı herkesle paylaşıyoruz. Ümit ediyorum ki, Ordu Valiliği görevi hem şahsım için, hem de Ordulu kardeşlerimiz için hayırlı ve uğurlu olur. Güzel hizmetlere vesile olur” diye konuştu.
“15 Temmuz, Tarihimizin En Kara Lekelerinden Bir Tanesidir”
Vali Seddar Yavuz, Ordu ili ve çalışmalarıyla ilgili değerlendirmelerin ardından, Fetullahçı Terör Örgütü(FETÖ) tarafından 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe girişimi esnasında yaşadıklarını anlattı.
15 Temmuz’un unutulmaz bir gün olduğunu, aynı zamanda tarihin en kara lekelerinden birisi olduğunu ifade eden Vali Yavuz, darbe girişimini öğrendiği andan itibaren yaptığı aldığı tedbirleri ve gelişmeleri anlattı.
Muş Valiliği görevi esnasında gerçekleşen 15 Temmuz darbe girişimi sürecini değerlendiren Vali Yavuz, “15 Temmuz gecesi, benim meslek hayatımda unutamayacağım bir gece yaşadık. Gelişen olaylara göre kimi zaman hüzünlü, kimi zaman sevinçli anlarımız oldu. Muşlu vatandaşlarımızın o gece bize sahip çıkması, benim hayatım boyunca unutamayacağım bir durumdur. 15 Temmuz gecesi, sadece benim için değil, hem Muşlular için, hem Aziz Milletimiz için de unutulmaz bir gündü. Bu hain darbe girişimi, tarihimizdeki en kara lekelerden birisidir. Sosyal medyadan ve televizyonlardan darbe girişimini ilk öğrendiğim andan itibaren, askeri yetkililere ulaşmaya çalıştım. Fakat ne jandarma, ne de Kara Kuvvetleri biriminin komutanları telefonlarımıza çıkmadı. Bunun üzerine anladım ki, darbe teşebbüsü içinde yer alacaklar. Bunun üzerine İl Emniyet Müdürümüzü telefonla aradım ve konudan bilgisi olup, olmadığını sordum. O’da bana bilgisi olmadığını söyledi. Bunun üzerine ‘ekibini topla derhal Valilik Konağı’na gel’ diye talimat verdim. Valilik Konağı’nda ilk değerlendirmeyi yaptıktan sonra bütün zırhlı araçlarımızı askeri birliklerin önüne konuşlandırdık. Polis teşkilatı mensuplarımıza uzun namlulu silahlar dağıtmak suretiyle, şehrin ana giriş-çıkışları dahil olmak üzere stratejik olan kurumların önlerini tuttuk. Daha sonra askeri yetkililere ulaşma imkânını aradım ve özel harekat şube müdürünü, bir yüzbaşı ile görüştürme olanağını sağladık. Kışlalarından asla çıkmamalarını, çıkmaları halinde kesinlikle vuracağımızı, kendilerine net bir dille ve benim talimatım olarak iletmesini istedim. Bu anlattıklarım, 22.15 ilâ 23.00 saatleri arasında gelişen olaylardır” dedi.
“Gözaltına Alındığım Söylentileri Üzerine Valilik Önünde 30 Bine Yakın Kişi Toplanmıştı ”
Yaşananları tek tek anlatan Vali Seddar Yavuz, darbe girişimi haberlerinin duyulmasının ardından vatandaşların Vali Konağı etrafında toplanmaya başladığını ve sloganlar eşliğinde darbe girişimine lanet yağdırdığını ifade ederek, yaşananları şu cümlelerle anlattı: “O esnada ben de dışarı çıktım ve toplanan kalabalığa karşı, ‘sahip çıktığımız şey; bağımsızlığımızdır, şerefimizdir, onurumuzdur, haysiyetimizdir, bayrağımızdır bunu herkes böyle bilsin’ dedim. Bu söylemden sonra özellikle valilik ve belediye meydanına doğru akın eden vatandaşlarımızın, benim gözaltına alındığım şayiasının yayılması üzerine harekete geçtiğini öğrendik. 30 bin kişiye yakın bir grubun oluştuğunu gördük ve Vali Konağı’nın önünde oluşan kalabalıkla birlikte hemen valiliğe geçtik ve arkasından da belediye meydanında halkımızla buluştuk.”
“Telefonlarımıza Çıkmayan FETÖ’cüler, Benden Yardım İstedi”
Darbe girişimi haberini aldıktan sonra askeri yetkililer ile görüşmeye çalıştığını ancak telefonlara çıkmadıklarını ifade eden Vali Seddar Yavuz, ilk anda telefonlara çıkmayan FETÖ’cü askerlerin daha sonra kendisini arayarak 30 bin kişilik grubun durdurulması için kendisinden yardım istediğini aktardı.
Vali Yavuz, “FETÖ terör örgütüne mensup o günkü komutan, beni arayarak 25-30 bin kişinin askeri kışlaya doğru geldiğini ve ancak bu grubu benim durdurabileceğimi söyleyerek, benden yardım talep etti. Saat 24.00 sularında yaşanan bu durum üzerine o gurupta ulaşabileceğim, halkı yönlendirebileceğim, benim de irtibat halinde olduğum toplum önderlerinin telefonlarını arayarak, askeri kışlaların önüne gitmemelerini ve meydanda toplanmalarını rica ettim. Bunun üzerine vatandaşlarımız bizim bu çağrımıza uyarak, herhangi bir çatışma olmadan belediye meydanında toplandı. Bu bahsettiğim tedbirler onlar için çok caydırıcı oldu. Özellikle İl Jandarma Komutanlığının ve 49. Tugay Komutan Yardımcılığının giriş ve çıkışlarını tamamen zırhlı araçlarla tuttuk. Dolayısıyla çıkmış olsalardı dahi başarı şansları yoktu” dedi.
“Halk Şehit Olmaya Gelmişti”
Vali konağı önüne çıktığında vatandaşların şehit olmak için geldiklerini söyleyen Vali Yavuz, bir kez daha Aziz Milletimizle gurur duyduğunu vurguladı.
Vali Yavuz, “Bu milletin vatanına, bayrağına, bağımsızlığına göz dikildiğinde nasıl cesur olabildiğini, nasıl şahadete koşma arzusu oluğunu bir kez daha tespit ettik. Doğrusunu isterseniz o gece Muş Valisi olmaktan bir kez daha gurur duydum. Biz Muş’u, Sultan Alparslan’ın ve askerlerinin kutlu ruhlarının dolaştığı kadim şehir olarak nitelendiriyoruz. Çünkü Malazgirt zaferi olmasaydı, Anadolu İslam’la buluşmazdı. İlahi kelimetullah, Viyana kapılarına kadar gitmezdi. Demek ki, bu şehirde müthiş bir ruhaniyet, müthiş bir Sultan Alparslan’ın ruhu ve şühedanın koruması vardı. Ve o gece bu yansımayı binlerce kişi ile beraber biz de yaşadık. Demokrasi nöbetleri süresince de vatandaşlarımız, hergün meydanlarda bizimle el ele, gönül gönüle, omuz omuza 27 gün bizimle birlikte oldular. Milletimizin feraseti, 15 Temmuz gecesi Muş’ta da yaşandı. O gece Ankara’da, İstanbul’da neler olup bittiğini takip ettik. Ama Muş, Türkiye’de en erken refleks veren şehirlerden birisi oldu” diye konuştu.
“Türkiye’nin Değişimini ve Gelişimini İstemiyorlar”
Vali Seddar Yavuz, programın devamında Türkiye’de yaşanan değişim ve gelişimden de bahsetti.
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti son 15 yılda çağ atladı ve aslında sessiz bir devrim gerçekleştirdi” diyen Vali Yavuz, ülkede ulaşımdan sağlığa, sağlıktan, sosyal politikalara değişim ve gelişimin olduğunu ifade etti.
Yaşanan değişim ve gelişimlerle Türkiye’nin dünya ile yarışır bir ülke haline geldiğinin altını çizen Vali Yavuz, Türkiye’nin yardım bekleyen ülkelerin de her zaman yanında olduğunu söyledi.
Türkiye’nin değişmesini ve gelişmesini istemeyen ülkelerin Türkiye üzerinde çeşitli oyunlar oynadığını belirten Vali Seddar Yavuz şunları dile getirdi:
“Onlar istiyor ki, eskiden olduğu gibi Türkiye kendi sorunlarıyla uğraşan, iç dünyası ile çatışan bir ülke olsun. Ama bu ülke, küresel güç olma yolunda adımlar atan bir ülke haline geliştir. İşte küresel güçlerin, rakiplerimizin ya da dost görünümü altındaki farklı niyetleri olan ülkelerin ve bunların istihbarat birimlerinin, Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak, yeni baştan iç sorularıyla cebelleşmesini isteyenler, maalesef bu tür örgütler eli aracılığı ile Türkiye’de bir takım hain girişimlerde bulunmuşlardır. Örneğin; 7 Haziran seçimleri sonrası PKK’nın, DAEŞ’in FETÖ’nün ve ona yakın terör örgütünün birlikte hareket etme kararı alması da bununla ilgilidir. Dikkat ederseniz birden bire Türkiye’de hendek ve çukurlar açıldı ve Kürtlerin haklarını savunuyorum diyen hainler, Kürtlerin evlerini başlarına yıktı. İşte bu hendek ve çukur siyaseti, FETÖ dahil terör örgütlerinin Türkiye’ye yönelik eylemleridir. Dolayısıyla Türkiye’yi küresel bir kuşatma altına alıp, Türkiye’nin bu dirilişini, kutlu yürüyüşünü engellemeye çalışan güçlerle işbirliği yapan hain bir çetedir. Benim buna ilişkin söylediğim söz her zaman aynıdır. Türkiye’deki bütün terör örgütlerinin arkasındakiler aynı kişilerdir. Aynı kumanda masasından yönetirler, yönetenlerin sadece kisveleri farklıdır. Kimisi dini, kimisi mezhebi kullanır. Ama neyi kullanırlarsa kullansınlar şunu bilelim ki, bunlar Türkiye’nin istikrarına, büyümesine kast eden örgütlerdir ve bunların arkasındakiler hep aynı kişilerdir.”
“Kaygımız ülkemiz olsun”
Vali Seddar Yavuz, yaşanan bu hain olaylara karşı millet olarak birlik ve beraberliğimizi pekiştirmemiz gerektiğini ifade ederek, “Farklı düşüncelerde elbette olabiliriz ama kaygımız sadece ülkemiz olmalı, sadece Türkiye ve vatanımız olmalı. O yüzden de eğer bu ülkeye bir şey olursa hepimiz zarar görürüz” dedi.